23 Nisan 2014 Çarşamba

otobüs

En büyük aşkların meskenidir;
-otobüsler.



  Normal bir insanın ortalama 3 saati otobüste geçiyor. Artık bazı kişiler için otobüs ev gibi yuva gibi bir şey oldu:). Her gün farklı birine aşık olmak,ya da kesişmek nedir biz otobüslerde öğrendik. -Ah ulan keşke şu kıza açılsaydım- dediğimiz çok olmuş,ama çok nadir kişiler haricinde kimse bunu cesaret edememiştir.

  Otobüs aşkı öyle bir şey ki,hayatta en zevk aldığım işlerden birisi. Otobüs aşklarınızı düşünün,sonra o yarım saat içinde neler yaşadığınızı. Önce,ilk göz göze gelme olayı ile başlar. Sonra hafif kesişmeler,göz kaçırmalar olur. -bu arada karşındakinin tüm özelliklerini baştan aşağı süzersin. Nasıl giyinmiş,elleri güzel mi,bakımlı mı,(telefon ile konuşuyorsa) konuşması vs. daha bir sürü şey. Aklımızda canlandırdığımız kişilik ile ilgili hayaller kurarız,ama öyle basit hayaller değildir bunlar orijinal ve samimidir. Zaten normal aşklarda böyle olmaz mı;tüm vaktiniz hayal kurmak ile geçer. Her anı,her saniyeyi önce zihninde yaşarsın. Beğenmediğin yerlerini bir çırpıda karalarsın,çünkü hayaller daima mutlu devam etmeli ya da olumlu olaylar gerçekleşmeli. Neyse konumuza dönelim. Kıza artık çok alışmışsın-dır ve ona bakmadığın zaman onu aldatırmış-sın gibi hissedersin. O cesaret bi' gelse neler yapalirsin,tahmin bile edilemez. Kızla artık sürekli bakışıyorsun-dur. Sonra an gelir ve kız otobüsten iner. Baka kalırsın,tüm hayaller suya düşer. Her gün bir başlangıç ve bitiş içeriyorken , her anımızda terk edilmeler varken, hislerimiz de zamanla kaybolmaya yüz tutmuşken, ayrılıklar bu kadar koymamalı.

  Kendi kendine kalırsın öyle. Herkes aynı yaşantısına devam eder ve senin bu yaşadıkların sadece yarım saatlik acı ile kalakalır. Hayatta hep böyle değil mi zaten,senin hayallerin başkalarının gerçekleri olabiliyor,ve asıl bize koyan da bu oluyor.

<otobüslerde görüşmek üzere>      @arifcanka

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder